25 Şubat 2007 Pazar

şarapkı

soğuğundan kara salkım,
geçmişinde al üzüm,
eşliğinde içmeye terk sonsuz hüzün,
tek kadehken çok yalnızım.
ikisinde yok gibiyiz.

biri çıksa da söz söylese,
beden yorgun,
kulaklarım alışık değil.
dünü atlattık,
bugün olduğumdan ötesine,
günah değilse de işkence denir.

en geç saatteki haliyle en erkene,
bir işaret bekler durur.
gördüyse de inanmaz,
duyduysa da unutur.

5 yorum:

pır pır tırtıl dedi ki...

amatör olan şairlermiş, şiirler değil.yani bi'şiir ya iyi olabilirmiş ya da kötü. ama amatör olamazmış.

arşivine baktım, çok güzel şiirlerin var. amatörüm demişsin ya anladığım kadarıyla bu sana mahsus, şiirlerine değil. =)

sana da çok teşekkürler...

eylul dedi ki...

Gecenin bir yarısı aklımda milyon tane abuk sabuk şey varken blogdan bloga atlayarak buraya geldim. İyi ki gelmişim çok şey söyledi bana şiirin. (şiir olduğunun çok farkındayım:) Şiiri sen yazarken kafandan geçenler mi yoksa bana hissettirdikleri mi önemli gibi sorular geçse de aklımdan, sadece çok şey söyledi ve hissettirdi ve hatırlattı bana şiirin demekle yetineceğim.

Freyja dedi ki...

tek bir gerçeklik varsa o da yanlızlıktır. insan ilk günden son güne dışında insanlarla, içinde yanlızdır

Adsız dedi ki...

işte şu an ilk sayfada olanlardan en beğendiğim..

insanın kendine mektup yazması
ve dönüp-dönüp onu okuması
yalnızlığın da ötesidir

özdemir asaf

peki ya başkalarını şiirlerini dönüp dönüp okumak yalnızlığın neresindedir?!?!?!

--..L1..--
hadi çöz bakalm espriyi adı batasıca..

SE7IN dedi ki...

denizcim,
demin sen bana bloguma yorum mu yazdın dedin ben de yazmadım dedim. sonra içim elvermedi bari yazayım dedim. okudum okudum gene okudum nereye ne desem bilemedim, zaten ben ikinci yeni'yi de çok sevemedim. gizli şairlere hep özensem de şairanelikten hazzedemedim. düz yazıya kafiye soktum da serbest şiir nedir bilemedim. ama okuduğum şeye tepki vermemek de hoşuma gitmedi. yani yazan yazdığını okunsun ndiye mi yazar yoksa sait faik'in "yazmasaydım delirecektim" durumu mudur bizi yazdıran paradoksunda okuyucunun önemine inananlardanım zira öyle olmasa insan kendi kendine yazar sonra okur sonra siler atar. yayınlananı okumak lazım okuduğuna tepkili olmak lazım.
blog linklerinden oralara buralara gittim yeni insanlar keşfettim, daha da keşfederdim de yoruldum =)
farkındaysan uzattıkça uzatıyorum lafı yersiz yurtsuz bir halde.
velsahıl-ı kelam bizim mekana da bekleriz efendim =)