23 Şubat 2008 Cumartesi

sabah

Akşamdan sabaha kalmış
arapsaçı huzursuzluğum.
Çözüp de örmek ne mümkün!
Masallara uyup buna mı tutunup da
aşırtacağım kendimi,
bir vakit-halden bir vakit-hale?
Tel tel pişmanlıklar
kopar kalır ellerimde.
Ne zamanların çarşaf altı çilek tarlasından değil
toplayıp getirdiğim sigaradan tüter.
Ceza gibi takılır başıma.

Hiç yoktan değildir, bazen
mahsülüdür bir usulün belli belirsiz devreden,
önümüzde serili, bata çıka yürünmüş
vıcık kardan yollar.
Yağarken keyiflidir seyir,
öbek öbek tuttuğuna aldanılır geceden,
acıtır kayıp sabaha düşerken.