4 Aralık 2006 Pazartesi

rüzgar

Uyku basarken akşamüstü rüzgarına,
Tepeli şehrin uğultularına perde,
Çökecek yer arardı. Bir sokak arası,
bir ağaç altı, bir sandal yanı...

Tepeli şehir kendi nefesiyle,
kendine yankı,
akşamüstü rüzgarını duymazdı.
Gürlemeliydi ki gündüzün,
gece sakınılsındı.

Kuytusuyla gecenin paylaşacaktı,
Üstü açık otomobil gibi yatanlarla.
Gündüzün sahip gece uyurlar vardı.
kıyı, köşe gece mirasçılarında.

Bizimkinin adresleri sayfa sayfa,
yükü kucak kucak,
Yelken şişirip de, yaprak okşayıp
sokak süpürüp martılara bağıracak.
Gündüzün sahipleri
rahat bıraktığında gece,
O da elbet uyuyacak.
Tepeli şehir gözlerini kapadığında,
O da ıslık çalacak.
Islıklar duyulacak...

Hiç yorum yok: